KASTEN YARALAMA SUÇU
1. Giriş
Kasten yaralama suçu, kişinin vücut dokunulmazlığını korumayı amaçlayan suç tipleri arasında yer almakta olup, Türk Ceza Kanunu’nun 86 ve 87. maddelerinde düzenlenmiştir. Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan “kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı”, kasten yaralama suçunun hukuki temelini oluşturur.
Bu suç, bireyin yaşam hakkından sonra en önemli kişisel değerlerinden biri olan beden bütünlüğüne karşı işlenen fiilleri cezalandırır. Suçun temel şekli ile ağırlaştırıcı nedenler arasında fark gözetilmesi, failin kusurluluğunun derecesi ve mağdur üzerindeki neticenin ağırlığı açısından önemlidir.
2. Hukuki Konu ve Korunan Değer
Kasten yaralama suçunda korunan hukuki değer, kişinin beden bütünlüğü ve sağlığıdır. Bu hak, yalnızca fiziki bütünlüğü değil, aynı zamanda ruhsal sağlığı da kapsar. Bu nedenle ruhsal bozukluğa yol açan fiiller de yaralama kapsamında değerlendirilebilir.
3. Suçun Kanuni Düzenlemesi
3.1. TCK m. 86 – Kasten Yaralama
(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin;
Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
Kamu görevlisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak,
Silahla,
işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3) Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif yaralamalarda ise mağdurun şikâyeti üzerine dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
3.2. TCK m. 87 – Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama (Nitelikli Yaralama)
(1) Kasten yaralamanın;
Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
Yüzünde sürekli değişikliğe,
Gebe kadının çocuğunun düşmesine,
neden olması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi, konuşma yeteneğinin kaybı, yüzün sürekli değişmesi, yaşamı tehlikeye sokan durumların oluşması hâlinde ceza beş yıldan on iki yıla çıkar.
(3) Fiil neticesinde ölüm meydana gelirse, fail sekiz yıldan on altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
4. Suçun Unsurları
4.1. Maddi Unsur
Fail: Herkes olabilir. Özel faillik şartı yoktur.
Mağdur: Bütün insanlar olabilir.
Fiil: Vücuda acı verme, sağlığın bozulmasına veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma.
Netice: Yaralama sonucunda mağdurun bedensel veya ruhsal bütünlüğünde bozulma meydana gelmesi gerekir.
Nedensellik Bağı: Failin hareketi ile mağdurun yaralanması arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır.
4.2. Manevi Unsur
Kasten yaralama suçu ancak kast ile işlenebilir. Doğrudan kastta fail yaralamayı bilerek ve isteyerek gerçekleştirir. Olası kastta ise sonucu kabullenme söz konusudur. Taksirle yaralama ise TCK m. 89’da ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmiştir.
5. Hukuka Aykırılık Unsuru
Hukuka uygunluk nedenleri (meşru savunma, zorunluluk hali, ilgilinin rızası vb.) bulunuyorsa suç oluşmaz. Ancak ilgilinin rızası, tıbbi müdahaleler veya sportif faaliyetler gibi hukuka uygun sayılan durumlarla sınırlıdır; yaşamı tehlikeye sokacak yaralamalarda rıza geçerli değildir.
6. Nitelikli Hallerin Değerlendirilmesi
6.1. Mağdurun Yakınlığına Göre Nitelik
Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi aile içi şiddet kapsamında değerlendirilir ve cezayı ağırlaştırır.
6.2. Mağdurun Savunmasızlığına Göre Nitelik
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki kişilere karşı işlenmesi, mağdurun korunmasızlığı nedeniyle cezanın artırılmasına yol açar.
6.3. Silahla İşlenme
Silah kavramı TCK m. 6/f.1-f’de geniş tanımlanmıştır; ateşli silahlar dışında sopa, bıçak, taş gibi araçlar da kapsam dahilindedir.
7. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama (TCK m. 87)
Burada suçun oluşumu açısından kast yalnızca yaralama neticesine yöneliktir; ağır netice fail tarafından istenmese de meydana gelirse, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç” hükümleri uygulanır. Bu nedenle objektif sorumluluk değil, öngörülebilirlik kriteri aranır.
8. Teşebbüs, İştirak ve İçtima
Teşebbüs: Fail, mağduru yaralamak amacıyla hareket edip neticeyi gerçekleştiremezse TCK m. 35 uyarınca teşebbüs hükümleri uygulanır.
İştirak: Azmettirme, yardım etme ve müşterek faillik mümkündür.
İçtima: Yaralama fiili başka suçlarla birleşirse fikri içtima (TCK m. 44) veya gerçek içtima hükümleri uygulanabilir.
9. Sonuç
Kasten yaralama ve nitelikli yaralama suçları, bireyin bedensel ve ruhsal bütünlüğünü korumak açısından Türk ceza hukukunun temel suç tipleri arasında yer almaktadır. Mevzuatın temel amacı, mağdurun fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü güvence altına almak, failin kusur derecesine göre adil bir ceza tayin etmektir. Uygulamada, kastın tespiti ve neticenin ağırlığının belirlenmesi, ceza miktarını doğrudan etkileyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır.